En son iki sene önce taşınmıştım. Bu iki yıl içinde beni arayıp “yav sen bilirsin” diyen dayım ve iki arkadaşım için yaptığım Nakliyeci Cafer’i arayıp fiyatı 100-150 lira aşağı çekme görevi hariç taşınmadım. Nakliyeci Cafer her seferinde kim olduğumu soruyor, kim olduğumu söyleyince de “ha buyur Sezer abi” diye cümleye başlıyor. Anlıyorum ki Cafer beni telefonuna kaydetmemiş. O anda bir parça kırılıyorum Cafer’e. Sonra empati yapıyorum ve her gün farklı insanlarla konuşan Cafer’in de kendince haklı olabileceğini düşünüyorum, benim için fazladan kazanmayı tercih ederim free play slots herhangi biriyle konuşmaktan çok. O da ekmeğinin peşinde diye mırıldanıyorum…
Ben diyorum, sana 6 kere ev taşıttım Cafer abi, yap bi güzellik, 1200 çok, 800 olsun diyorum. Abim ne diyon gurban oliyim diyor. Allah seni inandırsın bak sana sayacam sen kendin karar ver diyor. Şerefim, adiyim, namussuzum, bak sana da yeminli billah konuşuyorum diyor Cafer. Tam olarak böyle diyor. Sonra bir an durup sana ben fiyatı söyleyim istersen, açık ve net diyor. Şeref ve namus meselesini teğet geçip açık ve net gibi daha teknik bir üslubu tercih ettiği için bana bir rahatlama geliyor.
110 lira çocuklara veriyorum, 490 lira işçim var diyor. Çocuklar kim diyemiyorum tabi, evet abi diyorum onun yerine. 40 lira sitireç bandım var, 530 lira şeklinde bir ara toplam veriyor Cafer bana. Görüyorum ki bu ara toplamda kim olduklarını anlamadığım çocukların 110 lirası yok. Rahatlıyorum. Ayrıca 490 kaçın kaç katı ki lan? Yani 5 işçi var, 4’ü 100’er lira, biri geçen nakliyeden cezalı olduğu için 90 lira mı alıyor? 70 liradan 7 kişi geliyor desen hayatımda 7 kişilik bir nakliye ekibi görmedim. Neyse muhabbet devam ediyor. 100 lira mazotum var 630 lira, geri kalan 150 lira para. 160 şoföre 150 lira arabaya. Yok gurban olıyım. Bak şerrefim üzerine yemin ediyorum bu diyor. Cafer bence bir matematik dehası. Yaptığı hesapla beni orada etkisiz hale getiriyor. Şoföre ve arabaya ayrı ayrı para vermesi, arabaya 100 lira da mazot koyması, sanırım nakliyat ahlakına olan bağlılığını gösteriyor. Utandırıyor beni Cafer.
Geçen sefer 1000 yapmıştın ama diyorum, o zaman 1000 yaptıysak da dostane muhabbet olmuştur diyor. Şeref, namus, sitireç bandı ve mazot kavramları kafamda dönerken üzerine dostane muhabbet hamlesiyle adeta beni benden alıyor. Kupası kalkmış bir tır gibi başımı öne eğip telefonda Cafer’e istemsizce saygı gösterisi yapıyorum. Sen olmasan biz nasıl taşınırız? Adamsın Cafer abi.
Cafer abi işi biliyor :)
Evet, kendisi bu işin duayenidir :)
Evden eve nakliyeciler yoruma üşüşmeden yorumumu ekleyeyim.
Cafer abiyi üzmeyin. Dünya Cafer abinin mazot ve streç parası hatrına dönüyor.
Onlardan ben de korkuyorum şu anda. Hatta yazıyı yazarken evden eve nakliye tanıtım yazısı diye düşünülür mü diye aklıma gelmedi değil. Abonelikten 1 kişi çıkmış. Muhtemelen öyle sandı :)
Bu ülkede insanlar haberin veya bir yazının başlığını okuyarak karar vermeye başladığından beri işler yolunda gitmiyor.
Kahrolası Clickbait
Cafer ağabey tam matematik mühendisi olacakken kafası karışmış birden nakliyeci olmuş. Hayat şartları Cafer ağabeye fazla gelmiş demek ki mühendisliği kabullenmemiş.
Demek ki Nakliye işi mühendislikten iyi kazandırıyor.
Haha çok keyif aldım :)
O zaman başardım demektir! ☺️
Bir sitenin yönlendirmesi ile buldum sitenizi. Bloğunuzu ilk defa okudum. Eğlenceli ve güzel bir yazı. Cafer abi gibiler piyasada olabilir ama bu işi yapan nakliyecilerinin çoğunun (%90) esnaflıkla alakası yok.
Zamanında ev taşımak için bir kişiyle/firmayla telefonla konuştum. Yaklaşık 1 ay önceden başladık şöyle olur böyle olurlara. Nitekim gün geldi, çattı. Adam yok yoldayım, yok kamyon ayarladım asansörü bulucam, yok başka ev aldım orası 4 saat sonra bitecek diye diye benim eşyalarımı taşımadı. Allah önden kapora felan vermedim.
Uzun lafın kısası Cafer abiler bu bataklıktaki bir gül olsa da o bataklık gün gelecek o gülü de kurutacak.
Yalan söylemeyen bir nakliyeci henüz doğmadı. Bu genellemeye elbette Cafer abi de dahil.
Enterasan şeyler oluyor şu dünyada
Abim benim ya :D
Cafer abi, hayatı tam bir hikaye,
“490 kaçın katı ki lan?” Kısmı güldürdü. :)
😃😃😃 Adam Hakklı
Biz bir gün taşınıyoruz, buna rağmen ne kadar geriliyoruz ama bu adamlar her gün o faaliyetin içinde.
Bence zamanla mesleki deformasyona uğruyorlar. :)
Tek kelimeyle esnaf adam.
Esnaflığın üniversitesi, İstanbul’da Sultan Hamam, Mahmut Paşa dır. Oradaki her bir esnaf zenginliğiyle seni beni satın alır. Ama müşteriye karşı hep “yapma abi” deyip alttan alarak, müşteriyi büyütüp kendini küçülterek konuşurlar.
Yöntem doğru.