Günümüz Türkiyesi’nde kullanılan bazı ingilizce terimler var, onlara fazla dokunmuyoruz. “Bye Bye” bunlardan biri mesela. “Mouse”, “mp3 player” vesaire.. Bunlara birşey diyesim yok artık. Fakat bir fiil duyuyorum ki, Allah’a kalmış akıbeti… Neymiş efendim? “Çek etmek”…İngilizce’de...
Efendim, dilimize yeni bir deyim girdi çaktırmadan. Diyorlar ki, “boru mu bu?” Üzülsem mi, kabullensem mi bilemedim. Ve sonra dedim ki: Tabii ki üzüleceğim ve kabullenmeyeceğim. Türk Dil Kurumu’na güveniyordum, o da kırdı kalbimi. Neden derseniz, bu deyimi TDK kabullenmiş. Boru diye arama yaptığınızda, ilgili deyim, atasözü ve birleşik...
Efendim, ülkemizi bir Kurtlar Vadisi deryası tuttu, çekti içine. (Bkz.Polat Alemdar) Üniversite günlerimde, perşembe akşamları, kaldığım yurdun kantini ölüm sessizliğine bürünürdü. Akşam saatlerinde içeri girdiğimde yaklaşık 20 kişinin göz kırpmadan bu diziyi seyrettiklerini görürdüm. Hatta bu durum o kadar ileri derecedeydi ki, sınav haftasında “Ya...
İşçi kelimesi, emektar ve saygıdeğer bir kelimedir. Fakat İşadamı kelimesi, yalakalık ürünü, cehalet sembolü, yapay, limon aromalı, ekşimtrak bir kelimedir. Bu kelime 70’lerin sonunda ortaya çıkmış, çıkmazolası bir belirtisiz isim tamlamasıdır. Ayrıca iddia ediyorum ki bu kelime Türkçe değildir.Bu kelime nasıl ortaya çıktı bir bakalım…...
Daha önce kimsenin üstünde durmadığı bir konudur, salatalık konusu… Bu vurdumduymazlık, toplumda büyük yanlışlara yol açmıştır. Şimdi efendim, güzel Türkçemiz’e neden böyle yapıyor bu insanoğlu? 40 Yıllık “Hıyar” (400 Yıl olduğu rivayet edilir) (Farsça bir kelimedir) nasıl salatalık oldu? Özetle şöyle ki: İnsanımız bir kibarlaşma...