Bir şehir olsaydım Auckland olurdum

Bir şehir olsaydım, Auckland olurdum. Bunu neden istediğimi hiç bilmiyorum. Ama olurdum işte. İnsanlar bana “auck auck” dedikçe severdim kendimi. Adımda kocaman bir “land” olduğu için, gizli gizli övünürdüm landlığımla. Başkent olmadığıma sevinirdim bir nebze, ve başkent Wellington’a da kötü hisler beslemezdim. Göze batmayı sevmem çünkü. İçinde bulunduğum ülke nüfusunun dörtte biri bende de olsa, başkentten daha büyük de olsam, küçük gibi durmayı bilirdim. Koskocaman kıtalarla, komşu ülkeyle falan uğraşmaz, cillop gibi okyanusa komşu olurdum. Issız bir adanın içindeki, ıslı şehir olurdum. Ulan hiçbiri olmasa, Auckland olmuş olurdum, fena mı? Mesela şubatın ortasında, Avrupalı’nın kıçı donarken, ben içimdeki insanlara ılık ılık üflerdim havamı. O kadar olsun, sonuçta Auckland olmuş olurdum yani. Taa kalkıp Yeni Zelanda‘dan, Türkiye’de herhangi biri olan bir adamın aklına, kendisinin bile anlamayacağı bir yerden girip, Aucklandlığımı kabullendirirdim. Aucklandlığı özendirir, hakkımda yazı bile yazdırırdım ona…

Bu yazıyı paylaşmak istersin diye buraya renkli düğmeler koydum
blank
Blog Yazarı
Sezer İltekin
Bu konuyla ilgili bir fikriniz var mı?

2 Yorum