Karbon ayak izi

İklim Krizi ve Karbon Ayak İzi Üzerine

Bugünlerde gündemden düşmeyen ve hepimizin her an hissettiği şey hava sıcaklıkları. Geçmiş yıllardan farklı olarak ciddi oranda kendini hissettiren ve gün içinde ara ara kıyafet değiştirmeyi gerektirecek bir sıcak var. İsyan etmek kolay, değiştirmek için hangimiz bir adım atıyoruz bu konuda?

Bilimsel bir şeylerden bahsediyorsak önce biraz ekolojiden bahsetmek gerekecek sanırım. İklim değişikliği dediğimiz terimin son birkaç yıldır iklim krizi olarak anılıyor olması bu sıcaklıkların büyük bir sebebi. Atmosfere giren ve yeryüzünden yansıyan güneş ışınları karbondioksit, ozon, metan gibi sera gazları ile karşılaşıp çevreyi ısıtırlar. Sera gazları; sera etkisine neden olan ve atmosferdeki ısı tutma özelliği en yüksek olan gazlardır. Fakat insan faaliyetleri sonucu bu sera gazlarının fazla üretilmesi demek, güneş ışınlarının tabiri caizse dünyada 3 kez yansıma yapıp dağılması yerine, 5 kez yansıma yapıp dağılmasına sebebiyet veriyor. Atmosferde gereğinden fazla konaklayan güneş ışınları ise, bilgisayar başından kalkıp bir bardak soğuk su almaya gönderiyor bizleri ve bu geçirgenliği etkileyen karbondioksit miktarının önemi burada akıllara karbon ayak izi terimini getiriyor.

Karbon Ayak İzi Nedir?

Karbon Ayak İzi; bir kişi, organizasyon veya işletmenin ürettiği sera gazı emisyonlarının karbondioksit cinsinden karşılığıdır. Bireyin karbon ayak izinin büyük bir kısmı kullandığı ulaşım araçları, barınma şekli ve tükettiği gıdalardan gelmekte.

Yani kullandığımız ve tükettiğimiz ürün ve hizmetlerin ömrünün her aşamasından (üretim, imalat ve kullanım gibi) kaynaklanan emisyonların toplanmasıyla o ürünün karbon ayak izi hesaplanmakta. Bu hesaplama kendimiz ve çevremiz için iklim krizine yönelik attığımız ilk adım. Bu sayede gerekli önlemleri alarak iklim krizine karşı bir mücadele başlatmış oluruz. Bireysel başlayan bu mücadeleler büyük ölçekte çok şeyi değiştirebilir ve dünyamız için güzel sonuçlara katkı sağlayabilir.

Karbon Ayak İzi Nasıl Hesaplanır?

Karbon ayak izi hesaplama kişisel ya da kurumsal olarak yapılabilir.

Kişisel karbon ayak izi bireyin; araba kullanmak, yemek yemek, bulunduğu ortamı ısıtmak ve soğutmak gibi faaliyetleri sonucunda çevreye saldığı karbondioksit miktarı olarak tanımlanır ve iki başlık altında hesaplanır;

  • Birincil karbon ayak izi; günlük hayatta bireyin ihtiyaçlarını gidermek amacıyla gerçekleştirdiği enerji tüketimi sonucu ortaya çıkan karbondioksit değeridir.
  • İkincil karbon ayak izinin etkisi doğrudan değil dolaylıdır. Kullandığımız ürünlerin imalattan tüketime açığa çıkardığı karbondioksit değeridir.

Kurumsal karbon ayak izi bir işletmenin doğrudan ya da dolaylı faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan karbondioksit değeridir.

Bu değerler karşısında farkındalığı oluşmuş kişi ya kurumların, öncelikle kendi çevrelerinden başlayarak bir şeyleri değiştirmeye çalışmaları gerekir. Bu değişiklikler bizlere küçük gibi görünen, ama uzun vadede ciddi sonuçlar elde edilecek bir domino etkisi yaratabilir. Tam da şu anda vereceğimiz birkaç küçük kararla bu etkiye destek olmak mümkün…

Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

  • Taşıt kullanımını sınırlandırmak ve toplu taşımaya öncelik vermek
  • Elektrik ve ısınma ihtiyaçlarını yenilenebilir enerjisi ile karşılamak
  • Ambalajlarda geri dönüştürülebilir malzeme tercih etmek
  • Plastik kullanımını minimuma indirmek
  • Kırmızı et tüketiminin kısıtlamak
  • Su tüketimini bilinçli hale getirmek

Bu maddeler sayesinde karbon ayak izi azalır, bu azalma iklim krizine karşı koymanın yanı sıra enerji verimliliğini ve dünyamızın yaşam standartlarını arttırma noktasında da büyük farklar yaratır.

Sonuç olarak; hem şirketlerin hem de bireylerin karbon ayak izlerini hesaplamaları ve azaltmalarıyla; yenilenemez enerji kaynaklarının kullanımı kısıtlanır, bilinçli tüketim sayesinde dünya üzerindeki iklim krizi için büyük adımlar atılmış olur. Bu, gelecek nesiller için çok daha temiz hava sahaları, dengeli iklim ve sağlıklı bir ekosistem sunarken; bugün için değişecek hayat standartlarımız ile bir işin ucundan tutmuş olmanın verdiği güven hissidir.

Kapak görseli Tim van der Kuip
Bu yazıyı paylaşmak istersin diye buraya renkli düğmeler koydum
blank
Blog Yazarı
Sezer İltekin
Bu konuyla ilgili bir fikriniz var mı?