Basit bir iş değildir otobüs beklemek. Bir defa sadece “beklemek” değildir bu. Otobüsün geleceği yönde yolun görebildiğiniz son noktasına baktığınızda umuttur. Tam ters istikamete baktığınızda ise serzeniştir. Gideceğiniz yönün tersine giden bir otobüsün arkasından kaybolana kadar bakmak imreniştir. Uzaktan sizinkine benzettiğiniz ama yaklaştığında o olmadığını anladığınız otobüs hayal kırıklığıdır. Ve beklediğiniz otobüs geldiğinde tüm bu olumsuzlukları bir çırpıda silip unutmanız hayatın ta kendisidir.
Böyledir hayat. Bekledikleriniz gelmez, beklemedikleriniz önünüzden üçer – beşer geçer. Genelde beklediklerimizin ne zaman geleceğini bilmeyiz. Sonra birilerine “bakar mısınız?” deriz. Ya “bilmiyorum” alırız en gerçeğinden, ya da yalan yanlış bir zamanı bekler dururuz sırf söylenmek için söylenmiş sözler yüzünden. Yine duygusal gibi yazı oldu ya bu. Ya arkadaş hangi tür müzik dinlesem ona göre yazıyorum. Şakalar yapacaktım otobüsle ilgili. Akbil esprisi falan vardı. Ne bileyim. Bilemiyorum.
canımm, şakalar yapmana gerek kalmamış sonunda güldüm zaten ;) :*
Gerçekten kahkahalar bir otobüs konusundan bile çıkabiliyormuş… :D
Hayatımdaki öküzlerden çekmedim ben
Gelmeyen otobüslerden çektiğim kadar.
Neyzen’imsi bir şeyler yazasım geldi bunlara Sezer’im ya :)
Sezercim sen güzel duygusal yazı kurguluyorsun. Bence bunun üstüne git. :)
yazarken hangi parçayı dinliyordunuz? bu kadar teknoloji postuna böyle duygusal bir yazı tuz biber olmuş… elinize sağlık.