Sevgili dostum Bill Gates’le görüştük geçen. Ne oldu diyor, uzun zamandır bir şey yazmıyorsun. Dedim malum sıcaklar insana yazdırmıyor be Bill’im. Sen az çok bilirsin bu işleri dedim. Hem dedim, sende sanki bir numara var. Tutturdun bir Ofis, bir Windows, baktın ekmek yiyorsun bu işten, verdin versiyonu, verdin service pack’i. Öyle deme...
Basit bir iş değildir otobüs beklemek. Bir defa sadece “beklemek” değildir bu. Otobüsün geleceği yönde yolun görebildiğiniz son noktasına baktığınızda umuttur. Tam ters istikamete baktığınızda ise serzeniştir. Gideceğiniz yönün tersine giden bir otobüsün arkasından kaybolana kadar bakmak imreniştir. Uzaktan sizinkine benzettiğiniz ama...
Zaman zaman hepimiz karar verirken acele ediyoruz. Bu biraz ön yargıya benziyor. Hani, hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak değil de, ilk izlenimle karar vermek gibi. Oysa en basit soru bile birkaç saniye düşünülmeyi hak ediyor değil mi? Ben genelde alışveriş yaparken düşerim bu hataya. İhtiyacım olan ya da beğendiğim bir şeyi alacağım zaman...
Mutluluk denilen şey küçük memnuniyetlerin bir araya gelmiş halidir aslında. Bazen mutluluğu bir liraya satın alabilirsiniz. Evet mutluluk satın alınabilir. Lüks bir restoranda yediğiniz yemek değildir de, bakkaldan alıp eve giderken ucundan koparıp yediğiniz ekmektir mutluluk. Köşe başındaki simitçiden aldığınız simittir belki de. Birinin sizi arayıp...
Bazen anlatacak uzun bir hikayeniz olur. Fakat anlatacak zamanınız olmaz. Özet de geçebilirsiniz aslında, bu defa da yüreğiniz hikayenizi birkaç cümleye sığdırmanıza razı olmaz. Lanet olsun yine çok duygusal bir giriş yaptım sanırım :) Ne demek istediğimi bir sonraki paragrafta anlayacaksınız. Beni bilen bilir, gündemde olan konuları yazmayı pek...
Uzun zamandır laf salatası yazmıyordum, özlemişsinizdir. İş güç işte. Yapamıyorsun ki, yazamıyorsun. Çalışmak ve dinlenmek arasında bir boş zaman bulamıyorsun. Ya biri diğerine devrediyor zamanı, ya öteki gelip hakkını alıyor hayatımdaki boşluktan. Rüzgarın yaprakları titreten uğultusuna karışarak akarken satırlar parmaklarımın ucundan… Şaka şaka...