İnternet dünyasına bloglar girdi gireli, varlıklarını bir miktar hissettirseler de, internete giren her şey gibi amaçsız bir değişimin kurbanı oldular. Blog yazmanın, diğer web sayfalarından farkının “birşeyler üretmek” olduğunu anlayamayanlar – ki onlara kızamıyorum – blogları, sanal dünyada var olan bilgi yığınını oradan kopyalayıp...
Belediye pazarlarında sebze ve mevye fiyatları yıl içinde o kadar farklılık gösteriyor ki, mesela beş yıl önce bir kış ayında ülkemize gelen bir turist, pazardan bir kilogram taze fasulye alsa ve bu yıl yaz ayında tekrar gelip bir kilogram daha alacak olsa müthiş şaşırır (kilo yerine kilogram dedim, entelektüelim imajı yaratıyorum). E nasıl şaşırmasın...
İster iyi olsun, ister kötü olsun, yapıldığında herhangi birine bir miktar mutluluk veren söz, ses veya insanın bedeniyle yaptığı olağan dışı bir harekettir espri. Karşımıza bazen söz, bazen ses, bazen hareket, bazen de bunların kombinasyonu olarak çıkar.Günümüz modern insanı her ne kadar zaman zaman yapılan esprilere burun kıvırıp, “ööööğ kusucam” diye...
Bu aldığım üçüncü, cevaplayacağım ikinci mim. Sade İnsan mimlemiş beni, sağolsun. Bu konu üzerine bir yazı yazmayı düşünmüyordum aslında… 2009 yılı, sadece 2008 ve 2010’u birbirine bağlayan, bir sonraki yıla ulaşmak için bir asma köprü gibi kullandığım, 3 ayı haricinde tamamını şafak sayarak geçirdiğim bir yıl oldu. Polis okulundaki birinci...
Bugün, insanlık için küçük, ama aşkımız için büyük bir gün. Âşık olduğum kıza ilk defa bin gün önce Seni Seviyorum demiştim. Bir insanın, bin gün aynı kişiyi sevmesi, ona yüz binlerce kez sevgi sözcükleri fısıldaması ama yine de, her buluşmasında, ilk buluşmasıymış gibi heyecanlanarak nefesinin hızlanması ve o an sonsuza dek kopmayacakmış gibi sevdiğine...
Sıcak bir yaz gününde, yaşadığı şehrin en işlek yerinde bulunan, kullanılmaktan eskimiş parkın bahçesinde umarsızca duran o meşe ağacının altındaki banka oturmuş, yürüdüğü yola ve gideceği yere küfürler ederek dinleniyordu. Birkaç saat sonra, edeceği küfürlerin açısını genişleterek, hayatın kendisine verdiklerine, ya da kendisine hiç vermeden geri...