Az önce malum sözlükte Onur Ünlü‘nün stand up yapmaya başladığı ile ilgili bir başlık okudum ve stand up “sanatıyla” ilgili uzun zamandır aklımda olan ve sizinle paylaşmak istediğim düşüncelere sahip olduğumu hatırladım. Hiç vakit kaybetmeden, bir cumartesi sabahı henüz kahvaltı bile yapmamışken aldım bilgisayarımı kucağıma, şu anda yatağın tahta başlığı kafama baskı yapıyor ve yanımda güzelim masa bomboş dururken bu satırları yazıyorum. (İnsanoğlu imkanı olduğu halde o imkanı kullanmayıp böyle garip hallere girmekten garip bir zevk alıyor sanırım)
Bildiğiniz üzere ülkemizden ara ara yeni stand up’çılar çıkıyor. Böyle durumlarda ilk saniyeden itibaren stand up’ı yapan kişinin gerçekten komik olup olmadığını anlamaya çalışıyoruz. Çoğu zaman ön yargıyla izliyor, birazdan linç etmek için kullanabileceğimiz -bize göre komik olmayan- şakaların gelmesini bekliyoruz. En önemlisi de izlediğimiz stand up’ı zihnimizde Cem Yılmaz katmanının altına koyuyoruz. Peki Sezer hocam, tamam da ne demek Cem Yılmaz katmanının altına koymak? (Özgür Demirtaş effect)
Cem Yılmaz Katmanı Nedir?
Literatüre az önce tarafımdan sokulan bu kavramı Cem Yılmaz çıtası ile beraber ele almak gerekir. Bu alanda başarısı tartışmaya kapalı olan sanatçının tarzı, mimikleri, şakalarının yapısı ve tonlamaları, diğer stand up’çılar tarafından açıkça örnek alınmaktadır. Örnek alınmasa dahi bir kere zihinlere öyle kodlanmıştır. Bu yüzden yeni bir stand up’çıyı izlerken görüntünün üzerine zihnimizde Cem Yılmaz’ı koyar ve ondan bir iz ararız. Hemen her zaman da o izi buluruz. İşte bir stand up gösterisini “Dur bakayım bu da Cem Yılmaz’ı mı taklit ediyor” diye düşünerek izlerken zihinde oluşan görüntüye Cem Yılmaz katmanı denir.
Onur Ünlü’yü izlerken de bu katman zihnimi rahat bırakmadı ve özellikle sesini incelterek konuştuğu küfürlü kısımda direkt olarak Cem Yılmaz’ı gördüm. Peki neden böyle oluyor? Yani neden stand up deyince akıllara sadece Cem Yılmaz’ın tarzı geliyor? İşte bu da Cem Yılmaz çıtası olabilir. Peki Sezer hocam… Şaka şaka.
Cem Yılmaz Çıtası Nedir?
Stand up “sanatı” görece yeni bir sanat. Durum böyle olunca bu sanatta çıtayı belirleyenlerin de günümüzde bu işi yapanlardan biri olması normal. Şu anda Cem Yılmaz’ı övüp duruyormuş gibi görünsem de amacım sadece bir gerçeğe dikkat çekmek: Türkçe stand up’ta çıtayı belirleyen kişi tartışmasız olarak kendisidir. Onun yaptığı “şey” halkın gözünde ideal stand up’tır. Yazımın başında bahsettiğim yeni stand up’çıları izlerken oluşan ön yargı kendisini izlerken tersine çalışır ve her söylediği komik kabul edilir çünkü ne söylediğinden çok nasıl söylediğine bakılır ve gülmek için hazır beklenir. Durum böyle olunca herkes onun gibi şaka yapmak ister, sanılır ki başka bir topluluğa aynı cümleleri kurunca onun kadar çok güldürülebilir. Hayır saygıdeğer Romalılar! Keramet ne şakalarda ne de tonlamadadır. Gülünen şey çıtayı belirleyen adamın çıtasıdır.
Son olarak Karakomik Filmler serisinden 2 Arada filminde, internette hiçbir yerde bahsedilmediğine şaşırdığım ve değeri yıllar sonra anlaşılacak harika göndermeler var. Aklımda kalan ve derin bir anlamı olduğuna inandığım (yıllar sonra ne demek istediğini de konuşabiliriz belki) o replikle bitireyim:
Bu gemide hiç mi orospu çocuğu yok?
Ayzek
Sanırım gülüp eğlenmek konusunda pek kritere sahip değilim ve birisini izlerken aklıma Cem Yılmaz hiç gelmiyor. Biraz kendimi yokladım ve zorladım ama başaramadım öyle bir anı hatırlamayı. Fakat Cem Yılmaz hakkındaki görüşlerine de katılıyorum. Tek başına bir kriter oluşturdu ülke komedisinde ve insanlar ondan hep aynı beklentiye sahip; güldürmek. Bu sebeple Karakomik Filmler çok ilgi görmedi. Ama Deli ne filmdi öyle ya :)
Başlığı görünce ” evet sezer abi, bu konuda söyleyeceğin bir şeyler olmalıydı bize! ” dedim. Daha malum kelimesini okuyunca da ”evet adama fazla gereksiz yükleniyorlar, çok saçma! ” dedim. Ben biraz peşin peşin konuşmayı seviyorum sanırım. Daha leb demeden Çorum, Trabzon, Malatya diyebiliyorum, neyse:)
Cem Yılmaz katmanı aramıyorum ama cem yılmaz çıtasına kesinlikle katılıyorum. Her ülkenin, topluluğun veya kültürün bir mizah anlayışı vardır ya hani işte cem Yılmaz bizim için onu elle tutulur gözle görülür kıldı bence. Sadece yüzüne bakınca bile gülümsüyor insan ne güzel! Şöyle 🙂🙂🙂 ya da şöyle 😄😁😊
Stand up dünyasının macrocenter’i Cem Yılmaz’dır net. Stand up deyince zaten CY’dan başkası akla pek zor geliyor. Adam çıtayı evereste bıraktı ve kimse yanaşamıyor yanına.
Cem yılmaz bu ülkenin en iyi komedyenidir. Bunu herkes kabullenmelidir. Bazı kimselerde cem yılmaz gibi olacağın diye kendini rezil ediyorlar.
Türkiyede stand up deyince akla bi tek Cem Yılmaz geliyor.Kalite iş çıkartıyor çünkü .
Cem yılmaz aynen kemal sunal gibi her defasında izleyebilcegim ve kahkaha atabilcegim bir usta oldugunu belirtmek isterim tabikide bi kemal sunal olamaz ama kabullenmekten baska caremizde yok sahneleri süper tavsiyemdir.
Halka istediğini veren aramızda geçen, kulak misifiri olduğumuz muhabbettleri anlattığı için cy aslında bu kadar başarılı. Olmayan birşeyi uydurmuyor illaki hayatımızda bahsettiklerini duyuyoruz. Bu yüzden halk olarak seviyoruz ama karakomik filmlerin tutmadı sebebi ise bence çok ince esprileri izleyici anlayamadı ama yinede deli efsaneydi :)
Evet akla ilk ve tek gelen Cem Yılmaz.. Yeniliklere de açık olmak gerekiyor…
Herkesin ilham aldığı birileri vardır mesleğinde. Standup’a yeni başlayan adam da alanının en iyisi olandan ilham alacak ve onu taklit edecek evet ama kendine bir tarz oluşturup onunla harmanlasa daha güzel olur tabii ki.